Sunday, February 24, 2013

Hamilelik 14. hafta

Bu hafta benim dönüm noktam. Doktorum haklıymış, gerçekten daha enerjik hissediyorum kendimi veeee en önemlisi iştahım geri geldi. Bu demektir ki sonunda bünyeyi bizim ufaklığa alıştırdık, vücut artık 'n'oluyoruz hoop aloo?' sinyalleri vermiyor. Bu haftaki en büyük zaferim çalıştığım okulun yemekhanesine göğsümü gere gere girebilmek, hatta dünya tatlısı ahçımızın tabağımı kendi istediği yemeklerle hazırlamasına izin vermekti. Yemekhaneden çıktığımda üzerim de kokmuyordu. Bu koku çat diye kendiliğinden yok olacak değil ya, rahmetli köpeğim Şila'nın burnundan daha hassaslaşmış olan burnum bana oyun oynuyordu kesin. 3 gün şöyle doya doya yemek yedim. Hatta işi abarttım sanırım, gelsin brownieler, gitsin börekler durumu vardı. Annemin bir arkadaşına ev oturmasına gidip, önüme konan her şeyi mideye indirdim resmen. Baktım dolmalar 5-6-7 gidiyor, kendimi dizginledim bile. 'Hoop' dedim 'dur irem, sen şimdi günlerin açlığının acısını çıkarıyorsun, sen orada bir dur'. Nasıl anlaşmıştık, dikkatli yiyecektik, yemek dozunu kaçırmayacaktık, o sebil sübyanın sadece ama sadece 300 ekstra kaloriye ihtiyacı vardı, onlarca dolmaya değil.
Bu haftanın utanç hikayelerinden bir diğeri de misafirliğe gittiğim evde soyulup 3 dilimi bir kenara bırakılmış portakal ile ilgiliydi. Daha eve adımımı atar atmaz portakalı gördüm, hatta yamacına oturdum. Nasıl canım çekmesine rağmen beni aldı mı bir utanç. Katiyen soramıyorum 'şunları yiyebilirmiyim?' diye. 'Hamilesin ulan, ayıbı mı var bunun' diyorum kendi kendime ama yok yok. Neyse kibar kibar sofraya davet ediliyoruz -benim yan göz hala portakalda-. Tıka basa yemek yiyoruz, 1-2 saat sohbet ediyoruz, sıra masadan kalkmaya gelince ben yine geliyorum hoooop 3 portakal diliminin yanına. Kafayı sağa çevir, sola çevir, olacak iş değil. Demezler mi 'vaay ne obur kızmış bu!' diye? Saatler süren portakal işkencem nazik ve halden anlayan ev sahibinin bana dönüp 'aaa şekerim unuttum söylemeyi, bak bu portakal gözünün önünde duruyor, gördün o kadar, sen hemen al onu ye' demesiyle sona eriyor. Tabi saatlerin ezikliği üzerimde 'ayy yok sağolun' diyorum. Anneciğim hemen ordan imdadıma yetişiyor 'Ye kızım ye, bak sonra çocuğun bir yerinde portakal izi çıkıverir'.
Yaşasın hamilelik diyerekten 3 saniye içerisinden 3 dilimi mideye indiriyorum.
Hamilelik gerçekten başka bir şey dostlar. Yani evimizde her daim portakal vardır, dönüp bakmam. Ama o gördüğün anda canının deliler gibi onu çekmesi yok mu? İnsanlık için büyük dram yani.
***
Eveeet gelelim haftanın diğer utanç hikayelerine. Bizim Türkler'in hamileye davranışları malum. Aman kızım gördüğünü ye diyerek ağzıma yemek tıkıştıranlar çoğunlukta. Gel gör ki bizim ofiste durum aynı değil. Meğer Amerikalılarda tam tersiymiş. Hamileye asla bir şey ikram edilmezmiş. Güç bela da olsa deneyimlemiş bulundum. Birinci olayımız Amerikalı iş arkadaşımın elinde çikolata tutup sallamasıyla başladı. Herkese ikram ettikten sonra bana dönüp 'kusura bakma canım, sana ikram etmiyorum çünkü hamilesin' demez mi??  Nasıl yahu? Gel cinnet geçir.
Hadi birinci Vaka-ı Hayriye'yi atlattık, ya ikincisi? Gözümün önünde çatır çutur cips yiyorlar, ben uzakta yalanıyorum. Dayanamadım gittim yanlarına. 'Arkadaşlar bu böyle olmayacak, bakın bizim Türk Kültüründe gördüğün şeyi yemezsen, çocukta lekesi çıkar derler, bakın benim dizimde üzüm lekesi var' dedim. Tabiki kahkaha patladı. Ama bana hala cips yok. 'Al sana sağlıklı atıştırmalık' diyerek mandalina uzatıyorlar. Tam zar zor ikna ettim, bu kez de 'aaaa cips bitti' demezler mi. Çıldırazaaaaaamm.
Sonunda yine bir halden anlayan çıktı da 'Bilmemkimin çekmecesinde bir kutu daha var' dediler. O bilmemkim de o gün işe gelmemiş. Olsun. Her yol mübah! Karıştırdım, aradım, buldum, açtım, yedim.
Mutlu son!
***
Çok yemek konuştuk, birazda genel durumlar..
Bizim Limon enine boyuna büyümeye devam ediyor. Nereden biliyorsun derseniz; daralan, sıkışan ve bir kenara itilen midemden, aşağı doğru yaptığı baskı sebebiyle yarım saatte bir tuvalete koşturmamdan, hatta ve hatta 1 bardak su bile içsem sanki saatlerce kebab yemişim hissiyatı veren midemden.
Tüm bu sıkıntıların üzerine birazcık baş dönmesi, azıcık tansiyon oynamaları, eh tabi olmazsa olmazımız olarak bir tutamda huysuzluk ekledik mi... Al sana miiss gibi hamilelik senaryosu. Birde küçük sancılar ve kramplar. Bu 1-2 hafta çok normalmiş. Malum popomuza yer edebilmek için annenin tüm organlarını itip sıkıştrma halleri..
Artk 14. haftada çocuğumuzun adı Limon olarak kalacak diye yine isim değiştirme kararı alıyoruz. Fasulye'den Barbunya'ya, Barbunya'dan Limon'a terfi eden nam-ı diğer ilimon'a (bazı şivelerde öyle kullanılıyor) başka isim arıyoruz. Belki de artık ona kendi ismiyle hitap etmenin zamanı gelmiştir.
***
Cinsiyetini hala öğrenemediğimiz içinde bir yandan da çatlıyoruz. Bizim randevumuza daha 2 hafta var.   Bir ara niyeti bozup 'gitsemmi vaktinden önce?' dedim sonra vazgeçtim. Kendi şımarıklığımız yüzünden çocuğa vaktinden önce ultrason vermek te istemedim. Varsın kaçsın indirimler :))
***
Daha yolun o kadar başındayız ki.. Ama bir o kadar da sabırsızız, beklemek ne kadar zor. Keşke, keşke bir an önce sarsak zamanı da geçse bitse şu bekleme dönemi. Ama nafile..
Bu haftalık bu kadar; daha sık yazmaya çalışacağım;
Sevgiler,
İrem


1 comment:

  1. Merhaba, Mutsuz ve Doyumsuz Bayanlar Adana ve çevresinde yaşayan, Reel birliktelik düşünen, Gizlilik ve Güven İçerisinde İlişki Arayan Seks'te Sınır Tanımayan ve Ne İstediğini Bilen Doyumsuz Bayanların Mesajını Bekliyorumm
    0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    Merhaba, Evli Çiftler Eşi için Büyük ve Kalın Düşünenler.. ( Fotoğraf ispatlı ) Eşinizin Mutluluğuna Engel Olmayın 0545 352 25 52 Özele Açık! Whatsapp Var Skype™: Dost_erkek01 Not:Tek Erkeqim.. Deneyimim var.

    Merhaba, Grup seks fante*zisini gerçekleştirme düşüncesinde olan Kararlı Samimi Paylaşıma Açık Gizliliğe Önem Verenler

    * Evli Çiftlere 3.TEK ERKEĞİM!

    * Kocasının yanında bir başka tene dokunma arzusu olan

    * Tost olmayı arzulayan bayanlar

    * Karısı gözlerinin önünde başka bir tene dokunurken aldığı hazzı görmek isteyenler beyler

    * Sizi tanıyan sizin hassasiyetinizi bilen gizliliğe önem veren deneyimli güvenilir sırdaş samimi dost olarak tanışmak isteyenler

    * 0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    ReplyDelete