Peki bizim barbunya ne alemde? Bu hafta yeni bir doktor bulduk, kendisinden büyük umutlar ile aldığım randevu sonucu ağzım kulaklarımda çıktım doktorun odasından.
Hem sigorta bizi son dakika hamlesiyle ters köşeye yatırdığından, hemde kendi doktorum doğum tam yaz tatiline geldiği için beni arkadaşına yönlendirmeyi önerdiğinden ne zamandır doktor arayışındaydım.
Taa ki çok yakın bir arkadaşım Acıbadem Maslak Hastanesindeki Profesörünü öve öve bitiremeyinceye kadar. Doktorunu sevmen en önemli şey demişlerdi bana. Gerçekten dedikleri gibi. İnsan doktoru vasıtasıyla kendini ve hamileliğini seviyor.
Doktorumuzun odasına girdikten sonra önce enine boyuna sohbet ettik. Mesleklerimiz, ev yaşamımız, ailelerimizin medikal geçmişi, kedili hayatımız, benim annemin yakın oturuyor olması, bebeğin bize süpriz olup olmayışı gibi bir çok konu konuştuk. Daha sonra sıra geldi bizim barbunyaya bakmaya. Bizimkisinin rahatı yerinde öyle bir yan gelmiş yatmış ki.. Bacaklar hafif yukarı doğru kıvrılmış, sırtını dayamış kesesinin alt kısmına, bir güzel yatıveriyor. Doktorumuz bu arada kafa-popo oranını ölçüyor, kalp atışlarını sayıyor ve bingo! Barbunya gayet sağlıklı.. Hemde taaamm 9 haftalık.
Doktorumuzla uzun uzun doğum tarihini, doğumu, sigortamızı, bundan sonraki yaşamımda nelere dikkat etmem gerektiğini konuşuyoruz. O da bana kan testleri veriyor onlarca. 5 tüp kan alınıyor, en ufak bir enfeksiyon, şeker riskini atlayamayız diyor. Bana güven veriyor bu konuşması.
(Nitekim kanımda ufak bir enfeksiyon tespit ediliyor, ve 2. bir kan testi veriyor doktorum)
Eve mutlu ve umutlu dönüyoruz elimizde 3 tane ultrason resmi ile beraber. Albüme yerleştiriyoruz.
Bu hafta karşılaştığım 6 aylık hamile bir arkadaşım bebeğin attığı tekmelerden bahsediyor. Biz daha o kadar yolun başındayız ki.. Gösteriyor eliyle 'bak şuan kafası şurada, dirseği burada' diye.
Bende henüz annelik duyguları tetiklenmediğinden olsa gerek, çok garip geliyor tüm bu muhabbetler. Şunun şurasında 6-7 ayımız kaldı, sonra elimizde bir bebekle eve dönecek olmamız fikri henüz bizi vurmadı. Yavaş yavaş olacak herhalde. Henüz 20 milimlik bir şey ile bunları hissetmek mümkün değil. Hele bir de hayatınızı zorlaştıran mide bulantıları ve baş dönmeleri varsa.
Birden bire geliveren fenalık hisleri, bayılacakmışssın gibi olmak, yorgunluk, halsizlik ve keyifsizlik tavan yapmışken henüz heyecan duymak çok zor. Toplantılarda 2 saatin üzerinde oturunca birden davul gibi şişen karnım birde minik kramplarım var. Küçük küçük bıçak saplanır gibi giren. Hepsi normalmiş, hepsi bebeğin sağlıklı bir şekilde geliştiğini gösteriyormuş. Tüm bu semptomlar iyi hoş ama sanırım birinci hedefim 12 haftayı devirmek. Öyle diyorlar, geçecekmiş, birden enerjik olacakmışım.
Ha gayret son 2 hafta, sonra ver elini ikinci trimester.
Doktorumuzla uzun uzun doğum tarihini, doğumu, sigortamızı, bundan sonraki yaşamımda nelere dikkat etmem gerektiğini konuşuyoruz. O da bana kan testleri veriyor onlarca. 5 tüp kan alınıyor, en ufak bir enfeksiyon, şeker riskini atlayamayız diyor. Bana güven veriyor bu konuşması.
(Nitekim kanımda ufak bir enfeksiyon tespit ediliyor, ve 2. bir kan testi veriyor doktorum)
Eve mutlu ve umutlu dönüyoruz elimizde 3 tane ultrason resmi ile beraber. Albüme yerleştiriyoruz.
Bu hafta karşılaştığım 6 aylık hamile bir arkadaşım bebeğin attığı tekmelerden bahsediyor. Biz daha o kadar yolun başındayız ki.. Gösteriyor eliyle 'bak şuan kafası şurada, dirseği burada' diye.
Bende henüz annelik duyguları tetiklenmediğinden olsa gerek, çok garip geliyor tüm bu muhabbetler. Şunun şurasında 6-7 ayımız kaldı, sonra elimizde bir bebekle eve dönecek olmamız fikri henüz bizi vurmadı. Yavaş yavaş olacak herhalde. Henüz 20 milimlik bir şey ile bunları hissetmek mümkün değil. Hele bir de hayatınızı zorlaştıran mide bulantıları ve baş dönmeleri varsa.
Birden bire geliveren fenalık hisleri, bayılacakmışssın gibi olmak, yorgunluk, halsizlik ve keyifsizlik tavan yapmışken henüz heyecan duymak çok zor. Toplantılarda 2 saatin üzerinde oturunca birden davul gibi şişen karnım birde minik kramplarım var. Küçük küçük bıçak saplanır gibi giren. Hepsi normalmiş, hepsi bebeğin sağlıklı bir şekilde geliştiğini gösteriyormuş. Tüm bu semptomlar iyi hoş ama sanırım birinci hedefim 12 haftayı devirmek. Öyle diyorlar, geçecekmiş, birden enerjik olacakmışım.
Ha gayret son 2 hafta, sonra ver elini ikinci trimester.