Sunday, July 14, 2013

Hamilelik 31. ve 32. Hafta

Bu haftalar artık hamile olduğumu gerçekten hissetmeye başladığım, bu güne kadar rahatmışım meğer dedirten haftalar. Gece yatmaktan şikayet eden ben miydim? Meğer o hiç birşeymiş dedirten bir ağırlık hissi başladı. Tam da bu hafta okulların kapanması ile yaz tatiline giriyoruz sonunda. Sonunda diyorum çünkü bu yaşadığım nefes darlığı ve ağırlığa bir de sıcaklığı 30 dereceye çıkan sınıflar eklenince çareyi 10 dakikada bir tuvalete çıkıp kafamı musluğun altına sokup, sınıfa duş almış bir şekilde girmek şart olmuştu.
Birde üzerine aylar önce başvurduğum Apple firmasının eğitimleri eklenince 4 tam gün bilgisayar başında oturup, 6'ya yakın sunum hazırladım. Hamilelikte beynini bebek ile paylaşıyosun diye bir laf var ya boşuna dememişler. İnsanların önüne sunum yapmak için çıkıp kekelediğim, cümleme nasıl başladığımı unuttuğum anlar oldu. Ben bu cümleye nasıl başlamıştım? Şimdi nasıl devam edeceğim derken vuran nefes darlığı ile 1-2 kez insanlardan özür dilemek zorunda kaldım. Oysa şansıma sunum yaptığım kişilerin çoğu hamileliği tatmıştı, kahve molalarında yanıma gelip 'özellikle dikkat ettim, gayet iyiydin, ben çok daha kötüydüm' diyenler oldu. Velhasıl eğitimleri başarı ile geçtik.
İleride Sarp'a anlatacağım başka bir anı daha oldu. Aynı hafta karneleri dağıttık, sene sonunu kutlamak amacı ile tekne turu düzenlendi ve okul bitti. Bende böylece hamileliğimin 8 ayını full time çalışarak geçirmiş oldum.

32. Hafta raporu
32. hafta çalışan anneler için kritik bir hafta çünkü bu haftanın içerisinde bir devlet hastanesine gidip 'iş göremez' raporu alıp, köşenize çekilebiliyorsanız. Ya da aksine gidip kendinizi iyi hissettiğinizi ve 4 hafta daha çalışmanızda bir sorun olmadığını söylüyor ve 'iş görebilir' raporu alıyorsunuz.
Tabi bu raporları almak için devlet hastanesine gitmek zorunda olduğunuz için yiyeceğiniz bilimum azar, papara, kötü muameleye hazır olun.
Ben şahsen 32. hafta raporumu almaya gittiğim İstinye Devlet Hastanesinde ismi lazım değil bir doktora  bütün mütevaziliğim ve güler yüzümle gitmeme rağmen odasından kovuldum.
Kendisine muhtaç olduğunuz için 'lanet olsun' dedirten tarzda bir söylemle, yumruğunu masaya vurarak konuşmalara maruz kaldım. Hastane kayıt açıp numara vermeyi ısrarla reddediyor, doktora aradan girmemi söylüyor, doktorda inatla odamdan çıkın, numara alın diyor.
Kendi aralarındaki iletişim sorununu hastadan çıkarmayı seven, güya okumuş ama pek bir adam olamamış doktor tayfası da acısını hastalara bağırarak çıkarıyor. Bir yanda kandıncağızın birini herkesin önünde muayene etmeye kalkmış, kadıncağız elinde iç çamaşırı ayakta bekliyor, aynı şahsiyet hepimizin önünde 'sana sağdan 2. kapı demedim miiii?' diye bağırıyor.
'Yazıklar olsun halkına bu tarz hizmet veren doktor! ların diplomalarına deyip, sakin olmaya çalışarak oradan uzaklaşıyorum. 8 aylık hamile kadınları bu kadar rahat azarlayabilen zihniyete yazıklar olsun.
Başka bir hastane arayışına giriyorum, mümkünse bir tanıdık olan ve en azından azar işitmeyeceğim.

Bu haftalarda tam gaz son kalan işlerimi de halletmeye çalışıyorum. Bebek odasına lamba, halı, perde gibi son kalan işleri hallediyorum. Ne zamandır görmek istediğim bir kaç eş dost ziyaretini yapıyorum.
Bu haftalarda artık refklekslerim, algılarımda yavaşladı. Benzin alırken geri geri gidip birinin arabasına vuruyorum, markette park ederken birinin arabasına dokunduruyorum.. İşin kötüsü insanlar arabalarından inip 'arabama vurdun' diyene kadar bunu farketmiyorum bile. En son 32. hafta raporumu okula teslim etmeye gittiğimde 1 yıl boyunca parkettiğim aynı yerden çıkarken elektrik direğine toslayınca 'artık tamam' diyorum. Araba kullanmak yok.
Anneme ve eşime daha çok şirinlik yapmam lazım beni istediğim yerlere götürmeleri için :)
Bu dalgınlık halinin sebebini araştırmaya bile gerek yok, tek bir sebebi var, o da  bizim Sarp.
Elma gibi basit bir kelimeyi arar arar bulamazsınız diyor bebek kitapları. Bingo! işte ben..
Geçen gün gardrobumu açmış, 3-5 hamile elbiseme bakıp eşime dönüp 'Valiyle görüşmeye hangi ayakkkabımı giysem acaba?' dedim. Ne Valisi? Ne görüşmesi? Gardropta ne ayakkabısı?
Ben hayal dünyasında mı yaşamaya başladım? Aklımdan kimbilir neler geçiyordu o an, bilemedim.
Korktum, sustum.
Hayatımda hiç yaşamadığım duygular yaşıyorum, hiç olmadığım bir kilodayım. Tam 12.5 kilo aldım.
Hayatımın garip bir yerinde durmuşum, ne iş kadınıyım, ne öğretmen, ne öğrenci, ne eş, ne ev kadını, ne evlat.. Hiç bir şey değilim sanki, bocaladığım bir yerlerdeyim.. Sanırım Araftayım.

Sevgiler,
irem
















Friday, July 5, 2013

Hamilelik 30. Hafta


Lovely Cookies by Etel 
Konumuz: Baby Shower
Baby Shower nedir? Ne değildir?
Baby Shower bir Türk adeti değildir, hatta Türkiye'deki yaygın bir inanışa göre 7 aydan önce bebeğe alışveriş yapmak, hazırlık yapmak uğursuzluktur. Baby Shower Amerika'da çok yaygın bir şekilde uygulanır. Shower türkçede 'duş' anlamına gelir. Bu organizasyonun amacı da hamileliğin 5., 7. veya 8. ayında annenin felekten bir gün çalması, doğum öncesi anneye moral olması için duş misali hediye yağdırılması amacı ile yapılmaktadır. Farklı kültürlerde 'bez kesme' töreni olarakta bilinir.
Popüler kültür ile birlikte Türkiye'de de yaygın olarak yapılmaya başlanmıştır. Bir çok organizasyon şirketi bu işi temalı partilere döndürmüş ve şahane konsept partiler organize etmektedir.
Hamileliğimin öncesinde ve başında baby shower'a tamamen karşı olan ben, Amerikan okulunda çalışmamın sonucu Amerikalı arkadaşlarımdan tarafından ikna edilmenin vakurluğu ile bana bu işte yardımcı olacak bir organizasyoncu arayışına girdim.
Nitekim Amerikalı ve Kanadalı arkadaşlarım uyardı.. 'Bu iş öyle olmaz, en yakın arkadaşların olarak sana biz düzenleyeceğiz' dediler.
Lakin ben çoktan kurabiyelerin, balonların, süslerin büyülü dünyasına girmiştim bile.
Boş derslerimde elimde ipad, Google görsellere 'baby shower' yazıp parti resimleriyle saatlerce oyalanırken buldum kendimi.
Neymiiiişşşş? Büyük konuşmamak gerekirmiiişşş...
Mekan düşün, fiyat al, tarih belirle derken.... Karar verdik, Etiler'de çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği Harvard Cafe'nin bahçesinde, yakın arkadaşlarım vasıtasıyla tanıştığım Etel ve Betsy bana bu partiyi organize edecekti.
Biri logoyu çizecek, diğeri o logoyu kurabiyelere basacak, diğeri party için gerekli süsleri, ponponları ayarlayacaktı.
Onlar bizim parti için çalışadursun, bizim evde de hummalı bir çalışma vardı.
Minik Selin kolonyalarının üzerine logomuzu bastırıp, şişeleri silikon ile papyonlayıp hediyeliklerimizi hazırladık. Diğer yandan minik su şişelerinin Nestle etiketlerini söküp yerine parti logomuzu yapıştırdık.
Lovely Cookies'in sahibi Etel ise bize üzerinde Sarp yazan şahane kurabiyeler, cake popslar ve muffinler hazırladı. Hediyelik olarak küçük Nutella kavanozları ve içinde drajeler olan minik masa süsleri yaptı.. Bething Design'den Betsy ise şeker büfemiz için gerekli süsleri, kartonları, kartlıkları hazırlayarak şahane bir şeker büfesine imzasını attı.
Anı defteri, peçeteler herşey tamamiyle hazırlandı. İnsanlar masada boş oturmasın diye bulmaca, Sarp'ın baş harflerinden oluşan şiir yazmaca gibi oyunlar tarafımdan kartonlara basıldı. Kullanılacak kalemler bile konsepte uygun logolandı. İstinye Park'ın içindeki Balon Evi'nden teşekkür kartları alındı, herkesin adına tek tek yazıldı, katılımları için teşekkür edildi. It's a boy' balonları bir gün önceden şişirtildi.
GeBe mağzasından güzel bir elbise, hafif topuklar, ve parmaklarıma mavi-beyaz oje ile yazdırdığım SARP yazısı ve nazar boncuğu yapıştırması da tamamdı.
Tabi bir şeye bu kadar özenince ne olur?
İstanbul'da tarihe geçecek derecede şiddetli Gezi Parkı olayları patlak verdi.
O sabah bir uyandık ki.. Yollar kapanmış, insanlar yaralanmış, gaz bombaları insanların yüzüne gözüne atılmıştı.
Sabah 30 davetlime birden mesaj yolladım. İptal ediyorum dedim.
Organizasyoncum mesaj attı.. 'Ben her koşulda geliyorum, kurabiyelerini keklerini getiriyorum' dedi.
Arkadaşlarım tek tek aradı... 'Geliyoruz, sakın iptal etme' dediler.
Gerçekten de geldiler. Tam 27 kişi. Florya'dan, Bahçeşehir'den, Kemerburgaz'dan, Bostancı'dan bile geldiler.
'Ne yapalım kader, en kötü bizim mahellede oturan 4-5 kişi ile kahvaltı eder dönerim' derken ... Eş dost beni yalnız bırakmadı ve tam kadro geldiler.
Sakın hediye almayın dememe rağmen elleri kolları dolu geldiler.
4-5 saatliğine de olsa memleketteki olayları unutup sadece beni şımartmaya konsantre oldu herkes.
İyiki de öyle oldu.. Öncesinde ki hazırlık sürecimi de sayarsak, beni yaklaşan doğum korkularımdan bir az olsun alıp uzaklaştırdı bu parti.

*****
Baby Shower Volume II
Aradan 4 gün geçti, okuldan katılamayan arkadaşlarım bir parti daha düzenlemez mi?
Şahane bir pasta, oyunlar, hediyeler... Anlayacağınız bu haftam da şımardım da şımardım...
Şimdi artık oturup doğumu bekleme zamanı...
Buyrun size bir kaç resimm...
Sevgiler...
irem :)

Sarp'ın kıyafetleri mandallar ile ipe asıldı..

Muffinlerimiz Lovely Cookies by Etel

Cakepops, Lovely Cookies by Etel

Baby Nutella 

Baby kolonyalarımız

Süsleme Bething Design by Betsy

Sarp'ın anne ve babası 

Partimizin en tatlı konuğu, kokoş kız Bade

Bething Design by Betsy






Kurabiye ağacımız Lovely Cookies by Etel




Okulda devam eden Baby Shower partisi.. Pastamız Arnavutköy Muskat Pastanesi

Ve ben :)